In the modern world, where there is a growing demand for new substances with anticancer and antifungal activities, Schiff bases and phthalimide derivatives, which exhibit a wide diversity of biological activity, have become the focus of new therapeutic research studies. Accordingly, this study examined the anti-proliferative effects of two distinct compounds synthesized by cyclobutane substitution on breast cancer and liver cancer cell lines, which are two major cancer types, were investigated with MTT method and their antifugal activities on C. albicans were evaluated with disk diffusion method. Minimum inhibitory concentrations of the compounds against C. albicans were also determined in the scope of the study. The results revealed that the synthesized Schiff base was more effective on the breast cancer cell line MCF7, whereas the phthalimide-derivative was more effective against the liver cancer cell line Mahlavu. Besides, according to the data related to the antifungal properties of the compounds, it can be inferred that both compounds are suitable for further investigation as potential building blocks for the creation of novel and efficient antifungal medications.
Antikanser ve antifungal etkinliklere sahip yeni bileşiklere duyulan gereksinimin giderek arttığı günümüzde, çeşitli biyolojik aktiviteler sergileyebilen bazı organik bileşiklerden Schiff bazlarının ve ftalimid türevlerinin yeni terapötik araştırma-geliştirme çalışmalarında önemli olduğu görülmektedir. Bu nedenle bu çalışmada, siklobütan sübstitüsyonu ile sentezlenen iki farklı bileşiğin, yaygın kanser türleri arasında olan meme kanseri ve karaciğer kanseri hücre hatları üzerindeki anti-proliferatif etkileri MTT yöntemi ile, C. albicans üzerindeki antifugal aktiviteleri ise disk difüzyon yöntemi ile incelenmiştir. Ayrıca bileşiklerin C. albicans’a karşı minimum inhibitör konsantrasyonları da çalışma kapsamında tespit edilmiştir. Sonuçlar, sentezlenen Schiff bazının meme kanseri hücre hattı MCF7 üzerinde daha etkili olduğunu, buna karşılık ftalimid-türevinin ise karaciğer kanseri hücre hattı Mahlavu'ya karşı daha etkili olduğunu ortaya koymuştur. Ayrıca, bileşiklerin antifungal özelliklerine ilişkin verilere dayanılarak; söz konusu bileşiklerin her ikisinin de yeni ve etkili antifungal ilaçların elde edilmesi için gerçekleştirilecek yeni çalışmalara potansiyel yapı taşları olarak katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
Download Article in PDF (478.1 kB)