This study aimed to determine the knowledge, attitude and behavior level of the academic staff at Bitlis Eren University (BEU) related to GMOs. The general information levels (GILs) were found not to be significant (p > 0.05), in terms of gender, age, department, education level and title, but found to be significant (p < 0.05) in terms of marital status. The GILs were changing between 19 and 36 and were 28.1±3.1 on average. According to these data, it can be said that academic staff have a medium of knowledge about GMOs. They have stated that GMOs are commonly used in agriculture fields (91.7%); they are mostly informed via TV/radio or the internet (34.0%); the most reliable resources are universities (69.9%); they want to be mostly informed about its benefits, risks (75.0%) and its place in Turkey (51.3%); they think they consumed GMOs (75.6%), they are not informed about labels (76.9%), they do not have enough information (60.9%) and that they want to be informed (92.9%) about the topic. The academic staff said that the effects of GMOs are too dangerous, they do not find the applications ethique, they wouldn’t consume GMOs and they were absolutely against to the import of GMOs. In conclusion, it has been revealed that more information is necessary about GMOs as they will be very important for the new generations.
Bu çalışmada; Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) akademik personellerinin GDO konusunda bilgi tutum ve davranışlarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Genel bilgi seviyeleri, cinsiyet, yaş, bölüm, eğitim düzeyi ve ünvan açısından anlamlı bulunmamış (p > 0.05); fakat medeni durum açısından anlamlı (p < 0.05) bulunmuştur. Genel bilgi seviyeleri 19 ve 36 puan arasında değişmekte olup, ortalama 28.1±3.1’dir. Bu verilere göre; akademik personellerin GDO konusunda orta düzeyde bir bilgiye sahip olduğu söylenebilir. GDO’ların daha çok tarım alanında kullanıldığını (% 91.7), radyo/TV, internet yoluyla bilgilendiklerini (% 34.0), en güvenilir kaynağın üniversiteler olduğunu (% 69.9), daha çok faydaları ve riskleri (% 75.0) ile Türkiye’deki durumu (% 51.3) hakkında bilgilenmek istediklerini ve ayrıca; bu ürünleri tükettiklerini düşündüklerini (% 75.6), etiketlemeler (% 76.9) ile konu hakkında (% 60.9) bilgi sahibi olmadıklarını ve bilgilenmek istediklerini (% 92.9) ifade etmişlerdir. GDO’nun etkilerinin çok tehlikeli olduğunu, genetik uygulamaları etik bulmadıklarını, tüketmeyeceklerini ve ithaline kesinlikle karşı olduklarını belirtmişlerdir. Sonuç olarak; GDO yeni nesiller için oldukça önem arz edeceğinden daha fazla bilgiye gereksinim olduğu ortaya çıkmıştır.
Download Article in PDF (177.9 kB)